Yıllarını büyük ölçekli enerji ve akıllı şehir projelerine adamış bir mühendis ve yönetici olan Burhan Gül, şimdi de ilk eseriyle edebiyat dünyasına “Merhaba” diyor. Hem ulusal hem de yerel basında köşe yazılarıyla tanınan Gül, mühendis kimliği kadar entelektüel yönüyle de dikkat çekiyor.
“Hayırda Yarışırken Kendimi Yazarlıkta Buldum”
Gül, mesleki kariyeri boyunca edindiği teknik disiplin ve yöneticilik deneyimini toplumsal duyarlılıkla harmanlayarak edebiyata taşıyor. Yazar, ilk kitabını kaleme alma sürecini şu çarpıcı cümleyle özetliyor: “Hayırda yarışırken kendimi yazarlıkta bulduğum yıllardı…”
2016-2018 yılları arasında aktif sivil toplum ve sosyal sorumluluk projelerinin içinde geçen bir zaman diliminde kaleme alınan bu eser, tam 33 deneme, hikâye ve şiirden oluşuyor. Kitap, Gül’ün içsel yolculuğunun ve toplumsal meselelere olan samimi bakış açısının bir yansıması olarak öne çıkıyor.
Gençliğin Dirilişinden Halep’e, Özal’dan Sezai Karakoç’a Uzanan Bir Dünya
Kitabın deneme ve tahlilleri; Gençliğin Dirilişi’nden Adalet kavramının inceliğine, Anne Yüreği’nin sıcaklığından Halep’te yaşanan insanlık trajedisine kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor.
Burhan Gül, aynı zamanda Turgut Özal ve Muhsin Yazıcıoğlu gibi siyasete yön veren önemli portreleri incelerken, usta şair Sezai Karakoç’un diriliş fikrinin tahlilini de okuyucuya sunuyor.
Bir Neslin Düşünce Dünyası Kağıda Dökülüyor
“Bu kitap, sadece bir yazarlık serüveninin değil, aynı zamanda bir neslin düşünce dünyasının, umutlarının, hayal kırıklıklarının ve yeniden diriliş arayışının izlerini taşıyor.” diyen Burhan Gül, mesleki kimliğiyle yazar kimliğini birleştirerek okuyucuyu sadece bilgilendirmeye değil aynı zamanda derin düşünmeye ve hissetmeye davet ediyor.
Gül’ün, Gümüşhane Ekspres gazetesinde köşe yazarlığıyla başlayan yazı serüveni kısa sürede yerel basının sınırlarını aşarak ulusal basında da kendine yer buldu. Şimdi ise “Mühendis ve Yazar” unvanıyla ilk kitabını okurlarıyla buluşturmaya hazırlanıyor. Özellikle “Kalemini Kağıda Vur” ve “Diriliş Neslinin Amentüsü” gibi çarpıcı başlıkları içeren bu eserde okurlar insan olmanın anlamına dair yeniden düşünmeye çağrılıyor.
