Reklam

Reklam
Reklam
Haberim Hamsi | Trabzon Haber

Başkan Çelebi’nin yönettiği panelde Trabzon’un ekonomisi konuşuldu

Trabzon Kent Sempozyumu kapsamında yöneticiliğini Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) Başkanı Erkut Çelebi’nin yaptığı “Trabzon’da Ticaret ve Sanayi” konulu panel düzenlendi. Panelde konuşan Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mustafa Gültepe, Trabzon’da sanayinin ilerlememesinin en büyük nedeninin yatırım arazisi eksikliği olduğunu vurguladı. Gültepe, konfeksiyon gibi istihdam deposu sayılabilecek bir sektörde yatırımcıların Trabzon insanının çalışkanlığından dolayı bölgeye gelmek isteyebileceğini ancak teşviklerin diğer bölgelere oranla düşük olmasının bunu engellediğini vurguladı. TTSO Başkanı Erkut Çelebi, Araklı’da kurulması planlanan Tekstil Organize Sanayi Bölgesi konusunda da TİM Başkanı Gültepe’den destek isteyerek, “Dışarıdaki Trabzonlu iş adamlarını yeni yatırım arazileri üreterek Trabzon’a getirmek istiyoruz” ifadesini kullandı.

ÇELEBİ, “TRABZON’DA TİCARET VE SANAYİ” PANELİNİ YÖNETTİ

Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası’nın da destekçileri arasında bulunduğu, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Trabzon İl Koordinasyon Kurulu tarafından düzenlenen 2. Trabzon Kent Sempozyumu 7-9 Kasım tarihleri arasında KTÜ Osman Turan Kültür ve Kongre Merkezinde yapıldı. Sempozyumun son gününde yöneticiliğini TTSO Başkanı Erkut Çelebi’nin yaptığı “Trabzon’da Ticaret ve Sanayi” konulu panelde konuşmacı olarak Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, Ulusal Fındık Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi Sebahattin Arslantürk ile iş insanları Erol Tuna ve Tayfun Denizer yer aldı.

GÜLTEPE: 2028 İHRACAT HEDEFİMİZ 375 MİLYAR DOLAR

TİM Başkanı Mustafa Gültepe, konuşmasının başında Türkiye İhracatçılar Meclisi hakkında bilgi verirken şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye’de üretim ve ihracat yapan yaklaşık 115 bin şirket var. 27 sektör bu işi yapıyor, 61 birliğimiz var. Dolayısıyla Türkiye’de son 2-3 yılda yükselen, istihdamı, üretimi, ihracatı artıran bir konjonktür yakaladık. 2022 yılında 254 milyar dolar ihracat gerçekleşti. Bu da Türkiye tarihinin en yüksek ihracatı. Özellikle pandemi sonrası küresel ticaretin değişmesiyle beraber yakın yerden tedarikin artmasından dolayı Türkiye büyük bir avantaj kazandı. Artışlar o yüzden hep çift rakamlı oldu. 2028 yılında 375 milyar dolarlık bir hedefi var Türkiye’nin. Türkiye’nin ihracatı gerçekten son dönemlerde iyi bir şekilde artıyor. Üretim tarafı çok fazla bir şekilde artıyor. Organize sanayi bölgeleri aynı şekilde gelişiyor. 350’ye yakın organize sanayi bölgeleri var. İhtisaslaşmış sanayi bölgelerimiz var. 2022 ile 2023 ilk 10 ay ihracat rakamları neredeyse başa baş. Yüzde 0,3 bir büyüme var. Dünyada da yüzde 15’e yakın bir daralma söz konusu. Yukarımızda savaş, aşağımızda savaşın olduğu noktada özellikle bu rakamları yakalamak bence başarı. Daha iyisi de olabilir miydi? Olabilirdi. Ama özellikle seçim öncesi kurun baskılamasından dolayı Türk üreticisi, ihracatçısı biraz rekabetçiliğini kaybetti. Özellikle emek yoğun olan sektörler bu kapsamda biraz enerji kaybetti. Ama bazı sektörlerimiz çok hızlı şekilde gidiyor. Özellikle otomotiv sektörü, makina sektörü, hububat sektörü. Savunma sanayimiz sol şeritten ilerleyerek farlı büyüme rakamlarıyla gidiyor. Elektrik- elektronik keza aynı şekilde yüksek artış sağlayan sektörlerin başında geliyor. TİM olarak çalışıyoruz, her hafta neredeyse bir ülkeye gidiyoruz. Türk ihracatçısı 220 ülkeye ihracat yapıyor. En büyük pazarımız Avrupa Birliği. Türkiye’nin 254 milyar dolar ihracatının yüzde 45’i, yüzde 50’sine yakını Avrupa Birliği ülkelerine yapıyor. Ama eğer biz önümüzdeki dönemlerde 375 milyar dolarlık bir ihracat hedefliyorsak mutlak surette farklı farklı ülkelere ihracatımızı da artırmamız lazım.”

“ARAZİNİN PAHALI OLMASI SANAYİCİLERİN BURAYA GELMESİNİ ENGELLEDİ”

Trabzon’daki sanayileşmeyi de değerlendiren TİM Başkanı Mustafa Gültepe, “Trabzon özellikle sanayileşme noktasında çok fazla ileride değil. Türkiye’deki şehirler arasında ihracatta 23 – 24. sıralarda. Sanayi dışında sporda olsun, kültürel çalışmalarda olsun, tanıtımda olsun, insanların girişimciliğinde, iş insanın dünyadaki başarılarında olsun hep ilk üçe oynayan bir şehri maalesef sanayileşme noktasında çok fazla göremiyoruz. Tabi bunun bir sürü nedenleri var. En büyük nedenlerin başında yetersiz arazinin olması geliyor. Trabzon’da sanayiyi büyütecek, geliştirecek yeni üretim alanların yapılması gerek. Maalesef coğrafi yapılardan dolayı böyle bir eksiğimiz var. Sonuç itibariyle bu bölgede bu şekilde farklı alanlarda ne yapılabilir diye baktığınız zaman bu konular üzerinde hep çalışıldı. Ama tabi arazinin pahalı olması sanayilerin buraya gelmesini çok büyük bir şekilde etkiledi. En büyük ihracat fındık. Yani Trabzon’un şu anda 1 milyar dolar ile 1,3 milyar dolar arasında bir ihracatı var.

Bunun da yüzde 50’si fındık. Yani sanayi ihracatın içinde çok fazla yok. Arkasından yaş meyve sebze grubu giriyor. Daha sonra son dönemlerin yine parlayan yıldızı su ürünleri. Trabzon bu kapsamda payını yatırımlardan almadı” dedi.

“TRABZON’DA ARAZİ MALİYETİ BİNA MALİYETİNDEN FAZLA OLUNCA YATIRIMDAN VAZGEÇİLİYOR”

Girişimci olarak aynı zamanda hazır giyim sektörünü de temsil ettiğini, bu konuda yatırımları olduğunu ifade eden TİM Başkanı Gültepe, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Malatya’da fabrikayı, Sakarya’da fabrikayı kurmadan önce yıl 1999 ya da 2000. Yeni fabrikalar kuracağız. Trabzon’a geldik ilk başta. Memleketimiz dedik, buraya yapalım istedik. Ama baktık buradaki arazi fiyatları neredeyse binanın toplam maliyetinden fazla. Artı teşvikle ilgili Trabzon’un bence geçmiş dönemde yapılandırmalarda biraz sıkıntılar olmuş. Dolayısıyla problemler olunca hiçbir sektörün cazibesini çekecek bir şey olmadı. 2010’daydı, yeni teşvik belgesi çıktığı zaman Trabzon’u üçüncü bölge olarak ilan ettiler.

Dolayısıyla Trabzon’un şu anda üçüncü bölge olmasından dolayı çoğu sektöre uzak, zaten arazi problemi olan bir yerde insanlar gelip çok rahat bir şekilde bununla uğraşmaz. Anadolu’da Konya, Gaziantep, Malatya’nın arazileri geniş. Ayrıca cazibe merkezi ve 6’ncı bölge olmalarından dolayı farklı sektörler farklı bir şekilde o taraflarda yatırımlar yapıyor.”

“TRABZON’DA GEREKLİ ŞARTLAR SAĞLANIRSA YATIRIMCI ELBETTE GELİR”

TİM Başkanı Mustafa Gültepe, Trabzon’da Araklı’da kurulması planlanan Tekstilkent ile ilgili bir soruyu yanıtlarken de şu ifadeleri kullandı:

“Konfeksiyon, istihdam deposu dediğimiz bir sektör. Komşumuz Giresun şu anda hazır giyim sektöründe neredeyse 15 bin kişi istihdam ediyor. Çünkü 5. Ve 6. bölge teşvikleri var. Keza Ordu’da aynı şekilde. Trabzon öyle bir yatırım alamadı çünkü 3. bölge teşvikleri kapsamında. Trabzon’da bu konuda çalışma yapılır, girişimci de gelir ama diğer bölgeler gibi 6. bölge teşviklerinden yararlanması, cazibe merkezi haline gelmesi lazım. Özel bir statüye geldiğinde de değerlendirilir. Yatırımcılar Trabzon insanının çalışmasından dolayı bu bölgeye gelir.”

ÇELEBİ: TRABZON’DA YATIRIMCILAR İÇİN UYGUN ŞARTLAR VE ARAZİLER MEYDANA GETİRMEYE ÇALIŞIYORUZ

Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Erkut Çelebi, Trabzon’da son 7 yılda ihracat rakamlarının 1 milyar 550 milyon dolardan 1 milyar 90 milyon dolara kadar gerilediğini belirterek, “Diğer taraftan teşviklerde 3. bölgedeyiz. Milli gelirde 37’nci sıradan 50’nci sıraya, ihracatta 15’inci sıradan 23’üncü sıralara gerilemiş durumdayız. TİM Başkanımızın Araklı’daki Tekstil OSB ile ilgili önemli katkıları olacağına inanıyorum. Arazi konusunda gerçekten kısıtlı imkanlara sahibiz. Sanayi arazileri Türkiye genelinde çok düşük. Almanya’da toplam arazinin yüzde 4’ü sanayi bölgesi olarak ayrılırken, Türkiye’de bu oran yüzde 0,6. Yüzde 1’e kadar bile çıkmamış bir durumda. Türkiye genelinde sanayi arazilerinin oranının yükselmesi gerekiyor. Trabzon coğrafi olarak engebeli. Fabrika yapımına uygun çok fazla arazi yok. Güney Çevre Yolunu bekliyoruz. Eğer Güney Çevre Yolu olursa Su Ürünleri İhtisas OSB gibi bir projemiz var. Bizim Ticaret ve Sanayi Odası olarak dört tane İhtisas OSB projemiz var. Çünkü hakikatten yatırımcımız var. Dışarıda diasporamız var. Onları buraya getirmeye uygun imkanları yaratmaya çalışıyoruz. Arazi konusunda yeni yerler üretmeye çalışıyoruz” dedi.

TUNA: GASTRONOMİ, MÜCEVHER SEKTÖRÜ GİBİ ALANLARI GELİŞTİRMEMİZ LAZIM

İş İnsanı Erol Tuna, Trabzon’da insanların istediğini bulamayınca şehir dışına göç ettiğini vurgulayarak, “Kişi başına 2021 yılında 6 bin 14 dolar olan gayrisafi yurtiçi hasılası Türkiye ortalaması 9 bin 592 doların neredeyse yüzde 30 – 40 gerisinde. Buna rağmen Forbes araştırmasına göre Türkiye’de yaşanılacak şehirler sıralamasında 10’uncu sırada. Bilimin ışığından ayrıldığımız müddetçe hiçbir şekilde başarılı olamayız. Trabzon’un arazisi dar deniliyor, doğrudur. Fakat o zaman ben de size Japonya’nın da dar diyorum, Güney Kore’nin de dar diyorum. Niye onların ekonomileri daha güçlü? İsviçre’nin hiç yok diyorum. Neden onların ekonomileri daha güçlü?  Trabzon’un elimizdeki bulguların ortaya koyulup mantıklı kararların alınması bilimsel araştırmalardan sonra elde edilir. Turistleri otelde konaklayıp gönderirsek o zaman turizmden çok faydalanmış olamıyoruz. Biz eğer gelen turistlere burada bir ürün satabiliyorsak, bir hizmet satabiliyorsak kazanabiliriz.

Gastronomiyi geliştirmemiz lazım, mücevher sektöründe iyiyiz, bunun geliştirilmesi gerek. Yeni tasarımlarla turistlere birçok ürün satabiliriz. Trabzon’un kültürü, sanatçıları çok önemli bir şehir. Şehrimizin gerçekten yatırıma ihtiyacı var” dedi.

ARSLANTÜRK: TRABZON’DA TURİZM FAALİYETLERİ FINDIK BAHÇELERİNİN DARALMASINA NEDEN OLDU

Ulusal Fındık Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi Sebahattin Arslantürk ise fındıkla ilgili görüşlerini belirtirken şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye’nin en önemli tarımsal ürünlerinden biri fındık. 2 milyar doların üzerinde bir ihracatı, 500 milyon dolar civarında da iç tüketimiyle 2,5 milyar dolarlık bir hacme sahip. Dünyada 1 milyon 40 bin hektarlık bir alanda fındık üretimi yapılıyor. Bunun 750 bin hektarı Türkiye’de. Yani yüzde 72 ile alan bazında dünyada birinci sıradayız. Ama üretimde yüzde 65’in altına inmiş durumdayız. Verim ve kalitedeki düşme, miras hukukunun arazi yapısını aşırı derecede parçalaması bunun en önemli nedenleri. Ama son on yıldan beri fındıkta verim ve kaliteyi arttırmaya yönelik yapmış olduğumuz çalışmalarda aslında doğru tarımsal uygulamaların doğru yapıldığı noktada üretimi üç dört kat arttırmanın mümkün olduğunu gördük. Hala da örnek bahçelerde bu uygulama devam ediyor. TÜİK’in 2021 rakamlarına göre Trabzon’da 65 bin hektarda fındık üretimi var. Fındık üreten iller bazında baktığınız zaman tek gerileyen il Trabzon. Tabi bununla altında yatan nedenler var. Turizm faaliyetlerinin Trabzon’da aşırı gelişmesi o fındık bahçelerinin doğrudan daralmasına neden oldu. Fındık üretilen alanların yüzde 8,5’i Trabzon’da ama üretimdeki pay yüzde 6. Yani Trabzon’da artık fındık tarımı doğru uygulamadan çıkmış durumda.”

DENİZER: TÜRK SOMONUMUZUN NORVEÇ SOMONU İLE KARŞILAŞTIRILDIĞINDA BESİN DEĞERLERİ DAHA YÜKSEK

Panelde Trabzon’da ve Türkiye’de Türk somonu yetiştiriciliği ve ihracatıyla ilgili bilgi veren Tayfun Denizer ise, “7,5 milyar olan nüfusumuz 2050’li yıllarda 9 milyara çıkacak. Kaliteli protein ihtiyacı da dünyada her geçen gün artıyor. Su ürünleri de dünyadaki en kaliteli protein kaynaklarından bir tanesi.

Dünyada yılda yaklaşık 50 milyon ton civarında bir su ürünleri tüketimi var.

2022 yılına kadar avcılık ürünleri dünyada daha fazlaydı. Şimdi yetiştiricilik ürünleri öne geçti ve fark hızla açılıyor” dedi. Denizer, Norveç Somonuyla ilgili yanlış algı olduğunu da ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Herkesin bilmesini istiyorum. Çünkü Norveçliler artık yavaş yavaş dünyada bir yer aldığımız için ‘siz alabalık üretiyorsunuz, biz somon üretiyoruz’ gibi bir algı yaratmaya çalışıyorlar. Ama Norveç’te videolardan veya tanıtım filmlerinden izlediğiniz gibi Norveç’te hiçbir ürün avcılık ürünü değildir. Yani Türk somonu olarak yediğimiz, Norveç somonu olarak yediğimiz bütün somonlar aslında orada da yetiştiricilik ile yapılmış yine aynı metotlarla ülkemize getirilmiş bir ürün. Çok karşılaşıyorum. Norveç’ten gelen balıklar sanki doğal yollarla yakalanmış gibi lanse ediliyor. Aslında bizimkinden hiçbir farkı yok. Bizim Türk Somonumuzun Norveç somonu ile karşılaştırıldığında besin değerleri daha yüksek. Yani yağ asitleri, Omega 3, Omega 6 değerleri bizim ürünümüzün daha kaliteli. Yeni bir ürün olduğu için zamanla anlatacağız. 2022 yılına geldiğimizde 386 milyon dolar ihracatı yapıldı. 2023 yılında da yaklaşık 400 -450 milyon dolar arasında olması bekleniyor. Bu çok ciddi bir artış. Çok değerli bir ürün. Norveç 2 milyon ton somon üretiyor. Biz 60 bin ton. Arada çok ciddi bir fark var. Dünyadaki en büyük ikinci üretici 1 milyon tonla Şili. Bizim payımız yüzde 2. Doğru şartlar sağlandığında Türk somonu çok doğru yerlere gelebilir. Katma değer katarak çok farklı ürünler çıkartılabilir. Türk somonu 10 yıl içinde 2 milyar dolar ihracatı yakalayabilecek kapasiteye sahip.”

Panelin sonunda soru – cevap bölümünün ardından düzenleme kurulu tarafından panelistlere günün anısına plaket takdim edildi.

 

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Günebakış Trabzon Haber