
Kamuoyunun da dikkatle takip ettiği bu söylem değişikliği ya önceki sözlerin ciddiyetsizliğini ya da bugünkü açıklamaların inandırıcılıktan uzaklığını gözler önüne sermektedir.
Eğer bu şehirde gerçekten çözülmesi gereken sorunlar varsa, o hâlde yakın geçmişte yapılan “sorunumuz yok” açıklamaları neye dayanarak söylenmiştir? Aksine, eğer gerçekten sorun yoksa, bugün “sorunları çözüyoruz” diyerek yapılan beyanların anlamı nedir?
Kalkınmada, kişi başına düşen millî gelirde gerileyen; sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralamasında olması gereken noktada olmayan Trabzon; genç nüfusun göç ettiği, üreticinin ve esnafın artan maliyetler karşısında çaresiz bırakıldığı bir kenttir. Bu ortamda, “Trabzon’un fazlası var” ifadesi zaten akıldan uzak, yaşanan sorunları perdelemekten başka bir anlam taşımamaktadır.
Bir şehrin sorunlarını çözmek için önce o sorunları dürüstçe tespit etmek gerekir. Oysa burada yapılan, yalnızca söylem değiştirmek ve Trabzonluların aklını, hafızasını yok saymaktır. Dün yok denilen sorunların bugün çözülmeye çalışıldığını söylemek; siyasetin ciddiyetiyle değil, çelişkilerle açıklanabilir.
Bu şehirde yatırımın önüne teşvik engelleri çıkarılmış, lojistik merkez vaatleri rafa kaldırılmış, demir yolu yalnızca seçim dönemlerinde hatırlanmış, turizmde plansızlık, tarımda sahipsizlik ve ulaşımda istikrarsızlık sürdürülmüştür. Buna rağmen üstüne “sorun yok” denilmiş; bugün ise “sorunları çözüyoruz” denilerek halkın aklıyla bir kez daha alay edilmiştir.
Trabzon’un sorunlarını gerçekten çözmek isteyenler, önce şehrin sesiyle ve gerçekleriyle yüzleşmelidir. Süslü cümleler, çelişkili açıklamalar ve günü kurtaran ifadelerle bu milletin güveni kazanılamaz. Bu şehir, samimiyet ister; Trabzonlular, çözüm bekler. Bu çözümün, tutarsız açıklamalar yapan zihniyetten çıkmayacağı da aşikârdır. Trabzon’un geleceği; sorun yok diyerek inkâr edenlerin değil, sorunları cesaretle ortaya koyup çözme iradesi gösterenlerin omuzlarında yükselecektir.
Trabzon’un çözülemeyecek sorunu yoksa buyurun Araklı’daki çöp sorununu çözün. Madem her şey yolundaysa, yıllardır sözünü verdiğiniz Trabzon-Erzincan demir yolunun temelini artık atın. Sorun kalmadı diyorsanız, seçimden seçime vaat ettiğiniz hafif raylı sistemi neden hâlâ başlatmadığınızı izah edin. Her şey tamamsa, Trabzon’un limanını neden büyütemediğinizi, Güney Çevre Yolu’nu neden hâlâ bitiremediğinizi açıklayın. Yatırım Adası ne durumda? Trabzon’dan alınan lojistik merkez için hâlâ bir tek kelime etmiyorsunuz? Sorun yoksa, Trabzon’u neden hâlâ 3. teşvik bölgesinde tutarak yatırımcının önünü kesiyorsunuz? Eğer her şey yolundaysa, Ganita’da fındık haftası düzenlemek yerine, fındığın fiyatını; kokarca sorununu, don sıkıntısını masaya yatırın.


