
Görüyor ve biliyoruz ki emeklilerimiz bugün, yoksulluk sınırının altında yaşamaya zorlanmaktadır. Bir ömür boyunca çalışmış, üretmiş, vergisini vermiş, bu ülkenin kalkınmasına katkı sunmuş insanların temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz hâle getirilmesi kabul edilemez bir durumdur. Oysa emeklilik; geçim kaygısının değil, huzurun, güvenin ve insanca yaşamın dönemi olmalıdır.
Ziyaretimiz sırasında dinlediğimiz her bir ifade, mevcut ekonomik politikaların emeklileri nasıl yok saydığını, hayat pahalılığı karşısında nasıl çaresiz bıraktığını açıkça ortaya koymuştur. Artan kira fiyatları, gıda ve sağlık harcamaları karşısında eriyen maaşlar, emeklilerimizi her geçen gün daha derin bir yoksulluğa sürüklemektedir.
Bizler Saadet Partisi olarak; emeklilerimizin insanca yaşayabileceği bir gelir seviyesine kavuşturulmasını, sosyal haklarının güçlendirilmesini ve hayat pahalılığı karşısında ezdirilmemesini savunuyoruz. Emeklilerimizin taleplerini görmezden gelen, onları sadece seçim dönemlerinde hatırlayan bu anlayış değişmeden, toplumsal adaletin sağlanması mümkün değildir.
Emeklilerimizin onurlu bir yaşam sürmesi için verdikleri mücadelenin yanında olmaya, sorunlarını her platformda dile getirmeye ve çözüm önerilerimizi kararlılıkla savunmaya devam edeceğiz.


