
CHP Artvin İl Başkanı Orhan Yusuf Atan, söz konusu rakamın emekçilerin yaşam koşullarıyla örtüşmediğini belirterek, açıklanan ücretin geçim derdine çözüm olmadığını vurguladı.
Yazılı bir açıklama yapan Atan, asgari ücretin mutfaktaki yangını söndürmediğini ifade ederek, “Bu rakam pazardaki fiyatları düşürmüyor, kirayı, faturayı ve borçları hafifletmiyor. Asgari ücret bugün açlık sınırının altındadır. Bu bir yorum değil, bu bir gerçektir” dedi.
“GEÇİM SIKINTISI TOPLUMUN HER KESİMİNİ SARMIŞ DURUMDA”
Türkiye’de yaşanan ekonomik krizin yalnızca asgari ücretlileri değil, toplumun tüm kesimlerini etkilediğine dikkat çeken Atan, emeklilerden memurlara, esnaftan gençlere kadar herkesin geçim sıkıntısı yaşadığını belirtti. Vatandaşların artık ay sonunu değil, haftayı nasıl çıkaracağını hesapladığını dile getiren Atan, mevcut ekonomik tablonun sürdürülemez olduğunu söyledi.
“ARTVİN’DE BU ÜCRETLE İNSANCA YAŞAM MÜMKÜN DEĞİL”
Artvin’in üretimin, emeğin ve alın terinin kıymetli olduğu bir kent olduğunu hatırlatan Atan, açıklanan asgari ücretle insanca yaşamaktan söz etmenin mümkün olmadığını ifade etti. Bir çalışanın maaşı daha cebine girmeden eriyorsa, burada sosyal devletten söz edilemeyeceğini vurgulayan Atan, ücret politikalarının halkın gerçekleriyle bağdaşmadığını belirtti.
“ASGARİ ÜCRET LÜTUF DEĞİL, HAKTIR”
CHP’nin asgari ücrete bakışını da ortaya koyan Atan, “Asgari ücret bir lütuf değil, bir haktır. Asgari ücret açlık sınırı değil, insanca yaşam sınırı olmalıdır” ifadelerini kullandı. İktidarın ücret belirlerken masa başı hesaplar yerine pazara, mutfağa, kiraya ve elektrik faturalarına bakması gerektiğini söyledi
EMEĞİ UCUZLATAN DEĞİL, EMEĞİ YÜCELTEN BİR TÜRKİYE İSTİYORUZ”
Açıklamasında adaletsiz ücret politikalarına karşı duracaklarını vurgulayan Atan, “Biz emeği ucuzlatan değil, emeği yücelten bir Türkiye istiyoruz. Alın terinin karşılığını aldığı, kimsenin çalıştığı hâlde yoksul kalmadığı bir düzen istiyoruz” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak emeğin ve halkın yanında durmaya devam edeceklerini belirten Atan, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Bu ülke yoksulluğa mahkûm edilecek bir ülke değildir. Bu halk, daha iyisini hak etmektedir.”

