
Kasım ayı enflasyon verileri açıklandı.
Daha doğrusu iktidar yine oturduğu masada Türkiye’ye yeni bir yalan oran biçti.
ENAG diyor ki:
Aylık %2,13 — Yıllık %56,82
TÜİK diyor ki:
Aylık %0,87 — Yıllık %31,07
Bu iki rakam arasındaki uçurum artık komedi değil, trajedi de değil…
Bu, milyonlarca insanın emeğinin bilinçli şekilde gasp edilmesidir.
Hükümet, TÜİK eliyle “enflasyon” adı altında bir illüzyon yaratıyor ve bunun üzerinden çalışanların maaşını kırpa kırpa yok ediyor.
Gerçek alım gücü: Yoksulluk politikası başarıyla uygulanıyor
Geçtiğimiz gün yaptığımız hesaplamada gördük:
Kişi başına gelir Türkiye’den daha düşük olan Bulgaristan’da bile bir asgari ücretli, Türkiye’deki asgari ücretliden daha fazla altın alıyor.
Sadece sonuçları hatırlatıyorum:
Almanya: 18.6 g
İngiltere: 19.4 g
Fransa: 15.5 g
Yunanistan: 8.3 g
Romanya: 7.0 g
Bulgaristan: 4.7 g
Türkiye: 3.9 g
Ve neden Bulgaristan’ı örnek verdiğimizi açıkça söyleyelim:
Çünkü listedeki ülkeler arasında alım gücü en düşük olan ülke Bulgaristan.
Ona rağmen Türkiye’nin önündeler.
Daha yüksek gelirli ülkelerle kıyasladığımızda ise ortaya çıkan tablo çok daha utanç verici, çok daha ezici bir karşılaştırmaya dönüşüyor.
Yani bu bile “en hafif” örnek ve Türkiye onu bile yakalayamıyor.
Burada acı gerçek şu:
Bulgaristan’ın kişi başı geliri bizden düşük ama enflasyonu düşük, para birimi istikrarlı ve gelir dağılımı bizdeki kadar bozuk değil.
Bu yüzden orada asgari ücretli maaşını korurken Türkiye’de çalışan her ay biraz daha yoksullaşıyor.
Yani sorun gelir seviyesi değil; bizdeki yönetimin yarattığı kontrolsüz hayat pahalılığıdır.
Bu ülkede enflasyonu yükselten pazar değil, yoksulluğu yönetenlerdir
Türkiye’de alım gücü neden bu kadar hızlı çöküyor?
Çünkü vergi adaleti yok, gelir adaleti parçalanmış, ücret politikası çökmüş durumda.
Bulgaristan örneği ortada: düşük gelir seviyesine rağmen, halkı ezen bir enflasyon politikası yok.
Bizde ise enflasyon siyasal tercihlerle büyütülüyor.
TÜİK’in rakamı masa başında düşüyor; milletin faturası sahada katlanıyor
Bugün açıklanan sözde veriler,
market fiyatıyla, elektrik faturasıyla, kirayla, mazotla, ekmekle zerre kadar uyuşmuyor.
Çünkü amaç gerçek enflasyonu açıklamak değil:
Amaç işçiye, memura, emekliye daha az zam yapmak.
Amaç açlığı gizlemek.
Amaç yoksulluğu kalıcılaştırmak.
Uyarıyoruz: Bu ülkenin emeği sizin kurguladığınız rakamlarla yaşamıyor
Gerçeğin üstünü TÜİK rakamlarıyla örtemezsiniz.
Türkiye’nin en büyük sorunu hayat pahalılığıdır ve bu pahalılığın kaynağı,
yanlış politikalarıyla halkı yoksulluğa mahkûm eden iktidarın ta kendisidir.
Kimse bu ülkenin çalışanlarından, emekçilerinden, asgari ücretlisinden
masa başında makyajlanmış enflasyon rakamlarına razı gelmesini beklemesin.
Gerçekler inkâr edilerek değil, yüzleşilerek çözülür.
Ama anlaşılan o ki bu iktidar yüzleşmekten değil,
yoksullaştırmaktan besleniyor.
Lanet olsun sizin yarattığınız bu yoksulluk düzenine. Bu milletin ekmeğini küçülten, umudunu çalan, emeğini gasp eden her tercihinize lanet olsun.
CHP Ortahisar İlçe Başkanlığı


