Suiçmez, “Sayın Bakan, ülkemizin tek kadın Bakanı olarak sizi üzmek istemiyoruz. Kadın bakan sayısının artırılmasını talep ederken amacımız kadın bakış açısına sahip kadın sayısının artırılmasıydı. Sizden bu farklılığı oluşturamadığınız için ‘Bu bütçeyle kadına, çocuğa, dezavantajlı gruplara hizmet etmeniz mümkün değil.’ diyerek artan kadın cinayetleri, çocuk istismarları, şiddet ve ölümler nedeniyle denetim görevinizi yerine getiremediğiniz için affınızı istemenizi beklerdim.” ifadelerini kullandı.
Suiçmez, Bakanlığın bütçesinin gerçekçi olmadığını belirterek şöyle devam etti:
“Sayın Bakan, bu bütçeyle Bakanlığınızın hiçbir hedefinin tutmayacağı açıktır. Siz de biliyorsunuz kralın çıplak olduğunu. Kayıtlı istihdam oranı yüzde 36’ya gerilemişken, emeklilerin gelirleri kişi başına gelire kıyasla üçte 1 azalmışken, yaşlı nüfus içinde yoksulluk hızla artarken, cari sağlık harcamalarında SGK’nin payı azalarak kamusal sağlık sistemi daralmışken, sosyal güvenlik sisteminin 2026 yılındaki kamu bütçesindeki payı azalmışken, toplam nüfusun yüzde 11’i kadarının geliri sağlık sigortası primi ödemeye yetmiyorken, kısaca, yaşlı nüfusun arttığı, emekli aylıklarının reel olarak gerilediği, sağlık harcamalarının daha fazla hanelerin üzerine yıkıldığı bir dönemde bu kesintiler yoksulluğu derinleştirirken, toplumsal cinsiyet eşitliği kavramı kaldırılmışken, mağdur ve suça sürüklenen çocuk sayısı artmışken, engelli kadınların sorunlarına çözüm üretilmemişken, siz Bakanlık olarak hangi hedeften bahsediyorsunuz?”
Suiçmez, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın bütçesinin yoksullukla ve eşitsizlikle mücadeleyi değil, siyaseti yönlendirmeyi hedeflediğini vurguladı:
“Biz biliyoruz ki Bakanlığınızın bu bütçeyle hedeflediği yoksullukla, eşitsizlikle mücadele değildir. Yoksulluğu seçmenin oyları için bilinçli olarak artırıyor ve yönetiyorsunuz, bu nedenle bu önemli Bakanlığınız AKP döneminde şiddeti, yoksulluğu, yoksunluğu yok etmek, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için değil, siyaseti dizayn amacıyla kullanılmakta ve sizler de buna hizmet etmektesiniz.”
CHP’li Suiçmez, Bakanlığın “2025 Aile Yılı” söylemine de tepki göstererek, “Vatandaşlarımız ‘eyvah, yandık’ dedi. 2024 yılını Emekli Yılı ilan edip emekliyi perişan ettiniz.” dedi.
Konuşmasında artan kadın cinayetlerine ve çocuk istismarına dikkat çeken Suiçmez, verileri şöyle sıraladı:
“Geçtiğimiz yıl ülkemizde tarihinde görülmediği kadar kadın cinayeti işlendi. Bu yılın ise yalnızca ilk on ayında 317 kadın katledildi.
Evlilikler azalırken geçen yıl boşanan çiftlerin sayısı 187.343 oldu. Adliyelerde açılan boşanma davalarının sayısı yüzde 11 arttı, bu yıl rakamlar daha da artacaktır. TÜİK’in 2024 Yılı Raporu’na baktığımızda, çocukların karıştığı olay sayısı 2024 yılında 2023 yılına göre yüzde 9,8 oranında artarak 612.651 olmuştur. 2024 yılında yaklaşık yüzde 10’luk artış olmuşken çocuk evlerinin sayısı ise sadece 3 artmıştır. 2026’da sosyal ve ekonomik destekle ailesi yanında desteklenecek çocuk sayısı 2025 yılında planlanan hedefe göre azalmıştır.”
Suiçmez, Adalet istatistiklerine göre çocuk koruma davalarındaki artışa da dikkat çekti:
“Adalet istatistiklerine göre, Çocuk Koruma Kanunu’na göre, koruma kararı için 2023 yılında 24.451 dava açılmış, bu sayı 2024 yılında 5.967 artarak 30.417 olmuş. Sayın Bakan, kadına şiddet artmış, çocukların suça sürüklenme ve mağdur olma oranı artmış, boşanmalar artmış, toplumsal şiddet artmıştır. Bakanlığınızın takip ettiği dava sayısı sadece 103 artmış, bu nasıl olabilmektedir?”
Suiçmez, Bakanlığın davaları yeterince takip edemediğini belirterek şu çağrıyı yaptı:
“Bakanlığınızın 2024 yılı faaliyet raporuna göre merkez teşkilatı kadrolu personelinde 2023 yılında 8 olan avukat sayısı 2024’te 10’a çıkmış. Merkez teşkilatında ve 81 il müdürlüğü hukuk birimleri aracılığıyla takip ettiğiniz dosya sayısı 2023 yılına göre 103 artarak 117 bin 664 olmuştur. Yıllardır barolar ve Türkiye Barolar Birliği kadın, çocuk ve aile bireylerine yönelik şiddet veya şiddet tehlikesi olan davalarda müdahil olmak istiyorlar. Bakanlığınızın bu davaları yeterince takip edemediği ortadayken baroların müdahil olması acilen sağlanmalıdır.”
