Dünyamızda özellikle kadın haklarına verilen önemin artması ve önce insan olarak gözetilmesi bu gün çok daha öne çıkmaktadır.

Milletleri oluşturan ve bağlılıklarını sağlayan ailede kadın mihenk taşıdır. Dolayısıyla kadın, ailenin ve toplumun temelidir. Ve ailenin merkezinde yer almışlardır.

TÜRKAV olarak sivil toplum ile kamunun her alanında önemli ve sorumluluklarını başarılı bir şekilde yerine getiren kadınların varlığının bulunduğunu özellikle ifade etmekteyiz.

Kadına tarihin yüklediği hakların insanlık hakkı olduğunu gözeten durum olarak görmek gerekmektedir. Bu duruşu ile de Türk kadınının saygın bir insan, ana, eş ve daha asil bir kişi olarak belirlemektedir. Yüce dinimizle, örfümüzle ve göreneklerle şekillenmiş davranış biçimleri olarak yaşanılan çağın bilim değerleriyle vücut bulmuş, hakkın ve görevlerin çerçevesini oluşturmada önemli olmuştur.

TÜRKAV olarak ifade etmekteyiz ki; kadının önce ‘insan’ kelimesinde değeri bulunmaktadır. Bilgi toplumunda kadın, mühendistir, doktordur, maliyecidir, öğretmendir, mimardır, esnaftır, iş insanıdır, hukukçudur, gazetecidir, işçidir, kamu çalışanıdır, anadır… Kadına saygı, inancımızın, tarihimizin ve hayatımızın gereğidir.

Türk kadını tarihimizde de asilliğiyle yer almıştır. Kurtuluş Savaşı’nda vatanın bağımsızlığı için özgüvenle cepheden cepheye koşarken, Cumhuriyetimizin kuruluşundan sonra toplumsal hayatın her alanında da yerini almıştır.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu ATATÜRK; ”Şuna kani olmak gerekir ki, dünya üzerinde gördüğümüz her şey kadının eseridir” İfadesi kadının gerçekçiliğinin varlığıdır.

Bu vesile ile başta şehit ve gazilerimizin anneleri olmak üzere, dünden alınan geçmişle bugün millet hayatımızın odağında daha etkin ve başarılı bir geleceğe olan inancımızla Kadınlar Günü’nü kutluyoruz.

Hayatlarını kaybeden Annelerimize ve bütün kadınlarımıza Allah’ tan rahmet diliyor, Saygılarımızı sunuyorum