2025 yılının son yayınına konuk olan Başkan Ergan, dünya ve Türkiye gündeminin yanı sıra fındık ve çay sektöründe yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.
2025 ürünü fındıkta, değişen iklim şartlarının yarattığı olumsuzluklar nedeniyle 400–500 bin ton aralığında bir rekolte oluştuğunu belirten Başkan Ergan, şartların ayrıca kalite sorunlarını da beraberinde getirdiğini ifade etti.
Fındıkta yaşanan verim kaybını sadece iklim koşullarına bağlamanın doğru olmadığını vurgulayan Ergan, şunları söyledi:
“Dekarda verimin ortalama 65 kiloya düşmesi tamamen iklimin olumsuzluğuna bağlanmamalıdır. Borsa olarak kurduğumuz bahçelerin birçoğunda dekarda verim 150–200 kiloya, hatta bunun da üzerine çıkmıştır. Bunun nedeni; iklimin olumsuzluğuna rağmen üreticinin gereken bakımı, ilaçlamayı ve budamayı yapmasıdır. Bu da gösteriyor ki bahçelere gereken önem verildiğinde, iklim şartlarının olumsuz etkileri büyük ölçüde ortadan kaldırılabilir.”
Fındıkta Sorumlu Açıklama ve Sürdürülebilirlik Vurgusu
Fındık sektöründe sorumluluk sahibi kesimlerin daha dikkatli hareket etmesi gerektiğine de dikkat çeken Başkan Ergan, piyasada spekülasyona yol açabilecek açıklamalardan kaçınılmasının önemine değinerek, “Fındıkta sürdürülebilir politikaları hayata geçirebilirsek, geçmişte yüzde 80’lere ulaşan dünya üretimindeki payımızı, bu yıl yüzde 60’lara düşen seviyelerden tekrar yukarıya taşımalıyız.” Dedi.
Çay, Trabzon Ekonomisi İçin Önemli Bir Değer
Trabzon’da çayın, fındık kadar olmasa da üretim ve ticaret açısından önemli bir ekonomik kaynak olduğunun altını çizen Ergan, Türkiye genelinde yaklaşık 800 bin dekarlık alanda yapılan çay üretimi sonucunda elde edilen kuru çayın, iç tüketimi karşılayacak düzeyde olduğunu belirtti.
Yaş Çayda Verim Düşüşü ve Haksız Rekabet Uyarısı
Yaş çay yaprağı üretiminin iklim şartlarına bağlı olarak değişkenlik gösterdiğini ve çay bahçelerinde de verim düşüklüğünün söz konusu olduğunu belirten Ergan ayrıca; 2024 yılında 1 milyon 450 bin ton olan yaş çay yaprağı üretiminin 2025’te 1 milyon 330 bin tona düştüğünü, son yıllarda artan haksız rekabetin yanı sıra, glikoz ve boya kullanılarak üretilen taklit çayların hem sağlık açısından risk oluşturduğunu hem de dürüst üreticileri mağdur ettiğini de sözlerine ekledi.
