
Açıklanan 28 bin liralık asgari ücret; kiraya, mutfağa, çocuğun eğitimine,
elektriğe, suya, doğalgaza bir ailenin insanca yaşamasına yetmemektedir.
Bugün Türkiye’de milyonlarca emekçi sabahın erken saatlerinden gece yarılarına kadar çalışmakta; üretmekte, hizmet vermektedir. Ancak ay sonunda ceplerine baktıklarında karşılaştıkları şey gelecek değil, kaygıdır. Umut değil, belirsizliktir.
Bu ülkede birileri rahat koltuklarında otururken, milyonlarca emekçi ayakta kalmaya çalışmaktadır. Yükü taşıyanlar, çekenler, ter dökenler bellidir; kazananlar ise hep aynıdır.
Ortada açık bir gerçek var:
Bir avuç insanın önünde yığılan servet, bu ülkede milyonlarca çalışanın cebine girmemektedir.
Bugün babalar eve dönerken cebindeki parayı kontrol ediyorsa,
anneler çocuklarına istediklerini alamadığı için mahcup oluyorsa,
gençler çalıştığı hâlde iş bulamayıp yoksulluk sınırının altında yaşıyorsa;
orada mesele sadece ücret değil, adalettir, iş bilmezliktir, yönetememektir.
Kıymetli arkadaşlar:
Asgari ücret; sadaka değildir.
hele bir lütuf hiç değildir.
Asgari ücret, emeğin en alt sınırdaki hakkıdır ve bu hak, insan onuruna yakışmak zorundadır.
Ancak gelinen noktada görüyoruz ki; ülkede üretenler ayakta kalmaya çalışırken, kazanç belli çevrelerde toplanmaktadır. Çalışanlar yükü taşırken, kazancı düzen başları yemektedir. Bu düzen sürdürülebilir, adil, kabul edilebilir değildir.
Açıklanan 28 bin lira, bir ay boyunca çalışmanın karşılığı olarak sunulmaktadır.
Soruyoruz:
Bu para bir haneyi ayakta tutmaya yeter mi?
Bir çocuğun geleceğini güvence altına alır mı?
İnsanca bir yaşam sunar mı?
Cevap KOCAMAN BİR HAYIR. Malikanelerinden çıkmayanlar, jetlerle gezenler, beş yerden maaş alanlar nereden bilebilir garibanın yoksulun halini.
Değerli vatandaşlarımız:
Bugün karşımızda duran tablo şudur:
Bu düzen, asgari ücretlinin düzeni değil; ayrıcalıklı zümrelerin, garantili ihalelerin, kayırılan çevrelerin düzenidir.
Bu ülke; umutlarını valizlerine sığdırıp yurt dışı hayali kuran gençlerin değil,
baba parasıyla büyüyüp halkla alay edenlerin düzenidir.
Bu düzen; emeklilerin, öğrencilerin, kadınların, annelerin, çocukların düzeni değil;
israfın, yandaşlığın ve adaletsizliğin düzenidir.
Biz buradan açıkça ifade ediyoruz:
Bu rakam milyonlarca emekçiyi yoksulluğa mahkûm etmektedir.
Talebimiz nettir:
Hemen Seçim, Şimdi Seçim
Biz emeğin onurunu savunmaya devam edeceğiz.
Biz alın terinin hakkını savunmaya devam edeceğiz.
Çünkü biliyoruz ki;
Bu halk her şeyin en iyisine layıktır ve biz bu halka en iyi şekilde yönetmeye talibiz.









BURAK TURHAN
SAADET PARTİSİ ORTAHİSAR İLÇE BAŞKANI
27.12.2025

