Berivan BİLA’nın özgürlük isteği

Bildiğiniz üzere KTÜ İletişim Fakültesi öğrencisi Berivan BİLA’nın yazdığı bir yazı nedeniyle Cumhurbaşkanına hakaret iddiasıyla tutuklanması üzerine çeşitli STK ve demokratik kitle örgütlerinin katılımı ile KESK bünyesinde 8 Aralık 2018 Cumartesi tarihinde bir basın toplantısı gerçekleştirilmiştir. Basın toplantısının ardından yerel bir basın kuruluşunca sistemli bir biçimde sendikamızı hedef alan ve yıpratmak çalışan haber ve yazılar yer almaktadır.

Bu basın açıklaması kamuoyuna duyduğumuz sorumluluk ve saygının bir gereği olarak kaleme alınmıştır.

KESK kuruluşundan bugüne değin verdiği emek ve demokrasi mücadelesinde düşünce ve ifade özgürlüğünü sendikal haklar ve özgürlükler konusunun ayrılmaz bir parçası olarak savunagelmiştir. Çağdaş dünyada bir ülke yurttaşlarının düşünce ve ifade özgürlüğünü kullanma konusunda karşılaştığı muamele o ülkenin rejiminin niteliği açısından belirleyici kriterlerden biri olarak değerlendirilmektedir.

Düşünce ve ifade özgürlüğü, ülkemizin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ve anayasa ile teminat altına alınan temel insan hak ve özgürlükleri arasında yer almaktadır. Ancak düşünce ve ifade özgürlüğünün kullanımı konusunda ülkemizin övünülecek bir karneye sahip olduğunu söylemek gerçekçi değildir. Düşünce ve ifade özgürlüğü hakkının kullanımı çeşitli iddialarla yargı süreçlerine konu edilegelerek baskılanmaya çalışılmaktadır. Oysa incitici, şoke edici ya da endişelendirici bilgi ve düşüncelerin de düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında olduğuna dair açık AİHM kararları mevcuttur.

Hukukun evrensel bir ilkesi olan masumiyet (suçsuzluk) karinesi, yargının kesinleşmiş kararı ile suçluluğu sabit oluncaya kadar herkesin masum olduğunu ifade eder. Masumiyet(suçsuzluk) karinesi, temel bir insan hakkıdır. Zira masumiyet karinesinin gözetilmediği bir sistemde savunma ve adil yargılanma haklarının varlığından söz edilemez.

Masumiyet karinesi “HUKUK DEVLETİ” ilkesinin inkar edilemez bir gerçeği ve gereğidir.

Çünkü kimse, yargılanırken suçlu ilan edilemez ve suçluluğu uygun yol ve yöntemlerden elde edilen somut delillerce ispatlanmadıkça mahkum edilemez. Söz konusu haber ve yazılarda hukukun bu en temel ilkesi ağır bir şekilde ihlal edilmiştir. Sorumlu gazetecilik ilkesi göz ardı edilmiştir.

İlgili tarihte katılımcısı olduğumuz toplantıda ilgili yerel gazetenin iddia ettiği üzere KESK olarak Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’A hakaret etmek gibi bir kasıt ve anlayışımız asla söz konusu olamaz.

Dolayısıyla KESK’in söz konusu olaya dair yaklaşım ve tutumu yalnızca yukarda belirtilen bu hukuksal çerçeve ile tanımlı ve sınırlıdır.

Ayrıca basın toplantısı öncesinde bir basın emekçisine yönelik olarak bilgi ve kontrolümüz dışında gerçekleştirilen muameleden ötürü ziyadesiyle üzgün olduğumuzu belirtmek isteriz. KESK olarak bir basın emekçisine yönelen yanlış bir tutumu kabul etmemiz mümkün değildir. KESK halkın haber alma hakkını savunan, objektif ve bağımsız gazetecilik yapan, basın etiğine ve sorumlu gazetecilik ilkelerine uyan her basın kurumunu ülkemiz demokrasisinin gelişmesi ve kurumsallaşması açısından çok önemli bir değer olarak görür.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.12.12.2018

Engin NUR

TRABZON KESK ŞUBELER PLATFORMU ADINA