
Gazi Meclis, bir asırdır milletimizin derdine derman üretmek, sorunlarını çözmek ve geleceğini inşa etmek gibi kutsal bir vazifeyi omuzlamıştır. Ancak ne yazık ki bugün bu yüce çatı altındaki tablo, milletimizin gönlündeki Meclis idealinden hızla uzaklaşmakta, milletin iradesi yok sayılmaktadır.
Bugün artık TBMM, milletin iradesine değil, iktidarın ve ortaklarının hesaplarına hizmet eden bir yapıya büründürülmüş; “Türkiye Büyük Millet Meclisi” olmaktan çıkartılarak adeta bir “Türkiye Reddiye Meclisi”ne dönüştürülmüştür.
AKP ve MHP ortaklığıyla, Saadet Partisi başta olmak üzere muhalefet partilerinin sunduğu tüm yapıcı, çözüm odaklı ve milletin yararına olan kanun teklifleri sistematik biçimde reddedilmektedir.
EYT’den emekliye refaha; asgari ücretten vergi adaletine; çiftçinin mazotundan öğrencinin barınmasına; deprem güvenliğinden sosyal yardımlara kadar her konuda hazırladığımız öneriler geri çevrilmektedir.
Milletin sesini duymakla görevli Meclis, artık milletin sesini reddeden bir anlayışın esiri haline gelmiştir.
Bugün reddedilen sadece teklifler değildir;
???? Emeklinin ekmeği reddedilmektedir.
???? Gençlerin geleceği reddedilmektedir.
???? Çiftçinin alın teri reddedilmektedir.
???? İşçinin hakkı, esnafın derdi, öğrencinin umudu, tüm Türkiye’nin aydınlık yarınları reddedilmektedir.
Yani reddedilen aslında bu milletin ta kendisidir.
Biz Saadet Partisi olarak Meclis kürsüsüne her çıktığımızda, birilerinin değil milletin hakkını savunuyoruz. Çünkü bizim derdimiz koltuk, makam, iktidar değil; adalet, ekmek ve huzurdur. Bizim siyasetimiz “ben” üzerine değil, “biz” üzerine kuruludur.
Ancak bugün iktidar bloğu, “kendilerinden gelmeyen her öneriyi reddetme” refleksini bir yönetim biçimine dönüştürmüş durumdadır. Bu tavır, demokrasinin ruhuna, Meclis’in varoluş amacına ve millet iradesinin saygınlığına gölge düşürmektedir.
Biz artık şunu açıkça söylüyoruz:
Bu Meclis, bu zihniyetle yönetilirken;
Türkiye Büyük Millet Meclisi değil, Türkiye Reddiye Meclisi’dir.
Fakat herkes bilsin ki:
Milletin taleplerini reddeden bu anlayışı, millet de sandıkta reddedecektir.
Biz Saadet Partisi olarak;
Cesaretle, kararlılıkla ve inançla milletimizin hakkını savunmaya devam edeceğiz.
Meclis’i yeniden milletin meclisi yapana kadar, reddedilen her sesin sözcüsü olmaya devam edeceğiz.
Çünkü biz biliyoruz ki:
Bu ülkenin kaderi birkaç kişilik dar bir iktidar kabinesinin kararlarına değil, 85 milyonun ortak aklına emanettir.
Bu vesileyle tüm halkımıza çağrıda bulunuyorum:
Meclis’in susturulmasına değil, milletin sesinin yükselmesine omuz verelim.
Reddedilen geleceğimizi, birlikte yeniden inşa edelim.
Saygılarımla.





