Vicdan bireyin hareketlerinin ve davranışlarının ölçütüdür. Vicdan sayesinde birey eylemleri hakkında davranışlarını seçer. Zeka devreye girerse birey doğruyu yanlıştan ayırt edebilir.

Vicdan azabının süresi herkese göre değişir. Bazen bir gün, bir hafta, bir yıl sürebilir. Eğer birey vicdan azabı çektiği olayı sürekli düşünürse ve etkisi altına girerse vicdan azabı sürekli olur. Tekâmülsel ve değişim  teknikleri her gün uygulanırsa birey ebedi özüne merkezlenir, kendisi olur ve doğal bir iletişimde olur. O zaman kendisiyle olan ilişkisi düzelir. Eğer birey hata yapmışsa kendisini affeder.

Eğer tekâmülsel teknikler her gün uygulanırsa dünyasal vicdan varoluşsal vicdana dönüşür. İrade doğruyu yanlıştan ayırt eder ve eğer irade vicdanla uyumlu olmazsa birey acı çeker ve insan doğasına aykırı eylemlerde bulunur. Bu acı sayesinde irade gelişir ve vicdanın sesi duyulmaya başlar. Böylece insan vicdanının sesini duyar ve iradesini kullanarak doğru seçimleri yapar.

Dünya Değişim Akademisi’nde “Suçluluk Duygusundan Özgürleşme Sanatı” değişim programı sayesinde birey dünyasal vicdanı varoluşsal vicdana dönüştürerek suçluluktan özgürleşir. Böylece bireyin hem kendisi hem de başkalarıyla olan ilişkileri düzelir. Bu programda hem teorik hem de  pratik uygulamalar yapılıyor.

Birey vicdanının sesini bahanelerle bastırmamalıdır; aksi takdirde bunu sürekli kullanmaya başlar. O zaman vicdan susturulur ve vicdanın sesi duyulmaz olur. O zaman yaralar sarılmaz ve hatalar düzelmez.

Her gün uygulanan değişim ve tekamül teknikleri sayesinde suçluluk duygusu yaratan dünyasal vicdan, varoluşsal vicdana dönüşür. Varoluşsal vicdan bireyin kendisini ve başkalarını affetmesini sağlar. Böylece birey hem kendisi hem de başkalarıyla olumlu ilişkiler kurar. Korkular azalır ve birey öz doğasına merkezlenerek kendine yaklaşır.

Mutlu değişimler….